Dışişleri Bakanlığı, Gazze’de acil insani ateşkes istenen karar tasarısının BM Genel Kurulu’nda kabul edilmesine ilişkin açıklamasında, ateşkes çağrılarının hayata geçirilmesini umduğunu belirterek, İsrail’e saldırıları durdurma çağrısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda dün akşam kabul edilen “Sivillerin Korunması ve Yasal ve İnsani Yükümlülüklerin Yerine Getirilmesi” başlıklı karar tasarısı hakkında yazılı açıklama yaptı.
TIKLAYIN | BM Genel Kurulu, Gazze’de acil insani ateşkes istenilen karar tasarısını kabul etti
Gazze için acil ateşkes çağrısı da yapılan tasarının ‘geniş bir destekle kabul edilmesinin memnuniyetle karşılandığı’ ifade edilen açıklamada, “Bu kararda, acil, kalıcı ve sürdürülebilir bir insani ateşkes, ayrıca temel gıda ve hizmetlere tam, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlama çağrılarının da yer almış olmasını önemsiyoruz” denildi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10. Acil Özel Oturumu’nda sunulan “Sivillerin Korunması ve Yasal ve İnsani Yükümlülüklerin Yerine Getirilmesi” başlıklı karar tasarısının geniş bir destekle kabul edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
Bu kararda, acil, kalıcı ve sürdürülebilir bir insani ateşkes, ayrıca temel gıda ve hizmetlere tam, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlama çağrılarının da yer almış olmasını önemsiyoruz.
Gazze’de Filistin halkını barbarca topyekün hedef alan saldırılar karşısında BM Güvenlik Konseyi’nin sessiz ve etkisiz kaldığı bir ortamda, uluslararası camianın çoğunluğunun duygularına tercüman olan bu Genel Kurul kararını yeterli bulmasak da, metinde yer alan çağrıların süratle hayata geçirilmesini temenni ediyoruz.
İsrail’i uluslararası camianın bu müşterek sesine kulak vermeye, saldırıları durdurmaya ve barışa fırsat tanımaya çağırıyoruz.
Filistin meselesi adil bir çözüme kavuşturulmadan Ortadoğu’da kalıcı barış ve istikrar mümkün olmayacağı gibi, İsrail’in kendi güvenliğini sağlayabilmesi de muhaldir.
Çözümün yolu, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulmasından geçmektedir.
Bu kritik süreçte, tüm ülkeleri üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye ve tarihin doğru tarafında yer almaya davet ediyoruz.”